Geri

Ütopyada nasıl düşünülür?

Ütopya çok değişik ve orjinal bir yer doğrusu. Özellikle dil söz konusu olunca.
Zaten bazen öğrencilerim de soruyor hocam biz de birşeyler yazalım size destek için diyorlar.
Ama ben siz fikir söz konusu olursa karışın ortada tek taraflı fikir iletimi
karşısında tek taraflı kişisel ofansiflik varken olmaz yoksa karşımızda gibi görünenler
kendilerini zayıf hissedebilir bu da centilmenliğe aykırı diyorum.
Dil konusu Ütopyada çok su götürür oldu. Özellikle düşünme konusunda. Bir Ütopyalı
3 tane ana dili olduğunu iddia ediyor. İnanın yok bu kadarı demek çok hafif kalır.
Yani bu Ütopya vatandaşı annesini görünce 3 dilde de annesi veya domates görünce
3 dilde de domates düşünüyor. Ama inanın artık insanlar şu ana dili dışında
başka bir dilde de düşünen dahileri çok merak eder oldular.
Bir Ütopyalı “how are you my mother” yazıma takmış ve “mom” veya “mommy” der onlar
Yazmış. Bizde zaten “nasılsın annem” demeyiz “anne” deriz. ”Mom” veya “mommy” zaten sadece anne
Demektir. Buna bakarsanız bir Alman da “meine mutter” değil “mutti” der. Eveeeett şimdi amaç kafa
karıştırmak ya öncelikle madem ki Amerikan İngilizcesinden hava atılacak öncelikle “don' t bite
off more than you can chew*” veya “you do well to accompany somebody about your age*” diyerek sözlerimize başlayabiliriz.
İnsanda dilde düşünme doğduktan itibaren tamamen bir kodlama silsilesi süreci içinde gerçekleşir.
Öncelikle bunu anlamak gereklidir. İnsanoğlu bebekken önce duyarak, BOŞ olan beynindeki hafıza ve dil
bölgesini öznel veya nesnel ne olursa olsun ilk duyduğu dilde kodlayarak öğrenmeye başlar. Her türlü hafıza fonksiyonu tat koku dokunma görme işitme vs hafızaları kodlamalarla ve kodlanan şeylerin ilk duyulduğu dilde kodlanmasıyla kişinin boş olan dil bölgesini doldurmaya başlar. Sonra bebek kodlanan bu 'şeyleri' ilk duyduğu ve kodlamanın olduğu dilde kendi de o dilin farkına vararak kodladığı gibi söylemeye başlar. Dinleme ve konuşma safhaları o dilde başlamış olur bu her zaman ilk dil önceliği ana dil olarak adlandırılır ve düşünme de bu dilde olur.

Bazılarının anlamadığı veya anlamak istemediği şey ikinci bir dilde kodlama artık kapalıdır ancak
ana dille karşılaştırma yapmakla yeni bir kodlama sistemi yani karşılaştırma ve karşı dille
çağrışımsallık olarak olayın devam ettiğidir. Kaç dil bilinirse bilinsin ilk anki düşünmeyi oluşturan kodlama artık kapanmıştır.
Bu ülkede İngilizce öğrenmenin önündeki en büyük engel budur. İngilizce düşün enjeksiyonunu devam ettirmek bu ülkeye iyilik yapmak değildir. Buna en iyi söz İngilizce düşünenlere ithaf olacak şekilde 'tit for tat*' dir.
Bir gün gelip birisi kapınızı çalabilir ispat et nasıl düşünüyorsun diye aman hazır olsun kimin bayrağını
tuttuğu belli olmayanlar. Ayrıca hayatı bedava ilköğretim lise geçmekle üniversite okumakla geçenler
emeğin ne olduğunun değerini bilmeyenler benim makalemi görmek isterlerse parası somalideki açlara gidecek şekilde en az 20 sayfa olmak üzere istedikleri konuda İngilizce makale siparişi verebilirler.hodri meydan bedavacılara.

*Burada yazılan deyim ve ibaresel kullanımların sorumluluğu yazara aittir. İsteyenler sitemize yazıp anlamları öğrenebilir.

Mustafa Özay