Geri

İngilizce konuşmak

Ülkemizde İngilizce konusunda en fazla su götüren tartışma konusu konuşmak söz konusu olduğunda
Ortaya çıkarılmaktadır. Bakın “çıkmaktadır” değil “çıkarılmaktadır.”
Şimdi dil kelimesinin altını çizersek ;
Her dil için aynı olduğundan öncelikle bir dilde konuşmak için yani İngilizce konumuzsa İngilizce konuşmak için elimizde olması gereken alet edevat araç veya enstrümanlar nedir onlara bakalım.

1- Allah vergisi olan fiziksel bir dile ağzımızda sahip olmak.
2- Yine Allah’ın toplumda az kişiye verdiği ve toplumsal vicdanın oluşumunu sağlayan noktalardan olan dil anlamında bir özre, handikaba sahip olmamak tabiri caizse dilsiz olmamak.
3- Yine Allah vergisi olan bir beyne sahip olmak.

Şimdi nasıl konuşuyoruz ona bakalım. Öncelikle kafamızda, bulunduğumuz ortama, yere, zamana, karşımızdaki kişi veya kişilere vs göre bir fikir oluşur. O fikir oluşurken kendi oluşma elementlerini meydana getiren soyut somut tüm ’şeyler’ kafamızda ilk kodlandıkları dilde yani anadilimizde karşılıklarını bulduktan sonra iletişim de cümle kurmakla gerçekleştiği için cümle formatına beynin ait olduğu bölgesinde çıkarılırken belirli bir cümle yapısına yerleştirilerek çıkarılır ve yine beynin ilgili bölgesinde karşı dildeki aynı cümle yapısına yerleştirilerek en son beynimizin gırtlak, ağız, ses telleri vs den oluşan sistemi harekete geçirmesiyle gerçekleştirilir. Yani şimdi sadece bu olayı anlatmak bazılarına “Neden olayın fiziksel oluşumunu anlatıyor ki biz hala neden konuşamıyoruz” sorusunu sordurabilir ama inanın konuşmak için tabiri caizse verilecek gaz veya motivasyon sadece bu bilgiden ibarettir. Konuşmada telaffuz aksan kelime terim bilgisi asla ilk planda değildir. Bunlar her zaman arka sıralarda yer alır. Bir de asıl önemli, olan nokta bir konuda konuşmak için sadece dil bilmenin yetmediğinin ve Allah’ın zaten size ağız verdim hadi konuşun demesinin de yeterli olmadığının görülmesi gerektiğidir.

İngilizce bir konuda konuşmak için İngilizceyi bilmek İngilizce o konu hakkında literatür taramak ve Türkçe o konuya hakim olmak gerekir. Bazen soruyorlar; “Program bitince İngilizce her konuda konuşabilir miyiz?” diye. Ben de “Türkçe her konuda konuşabiliyor musunuz?” diyorum. Öyle değil mi? Eğer Türkçe her konuda konuşabilirsiniz kelimeleri öğrenerek İngilizcede her konuda konuşursunuz ama Türkçede o konuyla ilgili mutlaka okumanız gerekir.
Geçenlerde organik tarımla ilgili Ege, Akdeniz kıyı şeridini kapsayan şirket bazlı bir seminer çalışmasına davet edildim ve her gün seminer bitince verilen araçlarla yanlarına refakat ettiğimiz yabancı konuklara ören yerlerini tarihi yerleri gezdirip anlatıyoruz. Yakın olduğumuz alanlarda xanthos ve letoon isimli 2 yer daha var ve bana bir gün de bu ikisini ve 3 Fransız konuğu verdiler. Tabii boşverin Fransızı yanımda Türk olsa letoon veya xanthosun tarihini anlatamam ki çünkü bilmiyorum. Bir gün öncesi bu iki yerin internette Türkçe sitelerde tarihlerini okudum ve bilmediğim kelimelere bakıp ertesi gün iki yerinde tarihini yanımdakilere anlattım. Bir tanesinde oraya 12-15 kişilik bir grupla gelen bir rehber cümleleri salladığı için yanındaki İngilizler beni dinlemeye başladılar. Sonra rehber de benim cümlelerden kopya alıp yanındakilere anlattı. Ben Malazgirt savaşını da anlatırım siz de anlatırsınız. Yapacağınız Malazgirt savaşının Türkçesini okumak sonra bilmediğiniz terimleri sözlükten öğrenip İngilizce anlatmaktır. Karşınızdaki sizin aksan telaffuz vs nize değil cümleyi kurup kuramadığınıza bakar. Evet Türkiye’de sorunun bu kısmının tek teşhis ve tedavisi budur bilimsel olanı da budur. Kalanı hurafe cadı kazanı saçmalık yutturmaca vs ne derseniz deyin.

Mustafa Özay